MAURICE MERLEAU-PONTY 'nin ALGININ ÖNCELİĞİ'nden aldığım bazı notlar:
- Yanılsama, nesnesiz bir görüntü mü yoksa yalnızca inancın giderek azalmasıyla güçlenen bir tavır mı?
- Yansıtma evresi, bu zorbaca etkinliğin içerisinde dahi bir dünya ya da daha çok dışsal şeylerin bir yığınıdır. Ve bizler bu dışsallığın oluşumuna tanıklık etmemişizdir.
- Hastanın bilincini çözümlemek için yapılması gereken deneyler kuşkusuz normal bir algı psikolojisini yönlendiren fikirlerce telkin edilmiş olacaklardır.
- En tutarlı filozoflara göre bile, mekansallık ve genel olarak 'anlam' bilincin içinde ikincil olup sonradan edinilmiştir.
- Alanın bir parçasının ayrılıp ayırt edilmesini sağlayan şey, geleneksel psikolojiye göre geçmiş deneyimlerin anısıdır, bilgidir.
- Daha yakın bir nesne üzerinden başka bir nesnenin saydamlıkla görüldüğü bir durumda, çevre alanının rengini değiştirerek derinlik görüşünü istediğimiz gibi oluşturabilir ya da ortadan kaldırabiliriz.
- Bütün psikolojilerin ortak tavrı: şeyler dünyası ile içkin bir bilinç arasında ayrım yapmak.
- Madde formuyla yüklüdür. ("La matiére est prégnante de sa forme.")
- Retina üzerinde şekillenen şey yoluyla gördüğümüzden hareket ederek yargıda bulunmamız ve derinlemesine dizili olan noktaların tek bir plan üzerine yansımalarından dolayı öznenin derinliği yeniden inşa ettiği, onu görmediğini varsaymak gerekiyordu.
- Nesnelleştirme yönünde bir ilerlemenin olmasına ve düşüncenin her zaman bir andan daha uzun bir süre geçerli olmasına karşın apaçıklık hiçbir zaman zorunlu (apodiktik) olmadığı gibi, düşünce de hiçbir zaman zamandışı değildir.
- Kendimizin bilinci dahil her bilinç algısal bilinçtir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)