internetten derlediklerim...
Sinemada futurizm:
sinemayla ilgili bildirgesi 1916'da yine marinetti tarafından yayımlanan akım. bu bildirgeye göre, filmde mantık ve denge reddediliyor, teknik gösteriler destekleniyor, dünyanın içten geldiğince parçalara ayrılması ve sonra yine aynı yöntemle birleştirilmesi öneriliyordu.
aynı yıl, daha önce sinemadan uzak duran fütürist sanatçılar bir araya gelerek arnaldo ginna yönetiminde "gelecekçi yaşam" (vita futurista) adlı filmi yaparlar.
***
Resim sanatçılarının manifestosunda, özetle, şu ilkelere yer verilmiştir:
• Her türlü taklit formları hor görülmeli, özgün formlar yansıtılmalıdır.
• Ahenk ve güzel duygular hegemonyasına son verilmelidir. Rembrand'ın, Goya ve Rodin'in eserleri kolaylıkla yıkılabilir.
• Sanat eleştirisi yararsız ve zararlıdır.
• Bütün eski sanat konuları terk edilmeli, onların yerine gurur ve hızla dolu yaşam ifade olunmalıdır.
• Yenilikçileri sindirmek için kullanılan deli sıfatı bir şeref ünvanı sayılmalıdır.
• Hareket ve ışık maddeyi eritmelidir.
***
Empresiyonizm, fovizm, kübizm bazı sanat eleştirmenlerince bu sanat hareketlerine alaycı anlamda ve benzetmelerle verilen adlardı, Oysa fütürizm bir grup İtalyan sanatçısının filozofik, politik ve artistik ilkelere ve kavramlara göre oluşturdukları, niteliği ve amacı belli bir sanat hareketidir.
***
Hız yapan bir motor bir şaheserden daha güzel görülmüştür.
***
Kübizm tekniği ile form elemanlara, planlara ayrılır, görüş açıları çoğaltılır.
***
"Koşan bir atın dört değil yirmi ayağı vardır" diyen Fütüristler, her şeyden çok büyük kent hayatının heyecanları ile sarhoş oluyorlardı. "Bir oda içinde bakarak balkondaki bir kişiyi resmederken, ancak pencere çerçevesinin bize izin verdiği kadarı ile görüş alanımızı sınırlamıyoruz. Bilâkis balkondaki adamın görüp yaşadığı duygularını, çevresiyle vermek istiyoruz. Caddenin gürültüsü, sağda ve solda derinliğine giden evlerin sırası..."
***
16 — Eğri çizgiden, sarmaldan ve turnikeden tiksinti. Düz çizgi ve tünel aşkı. Kentlere ve kırsal alanlara tepeden trenlerin ve, otomobillerin hızı, kestirmenin ve görsel bireşimlerin optik alışkanlığını kazandırıyor bize. Yavaşlıktan, kılı kırk yarmalardan, uzun uzadıya çözümlemelerden ve, açıklamalar dan tiksinti. Hız, kısaltma, özet ve bireşim aşkı. “Hadi, hadi, çabucak, iki sözcükle söyleyin bana!”.
***
8 — Kadının gittikçe genişleyen özgürlüğünün ve ondan kaynaklanan erotik kolaylığının sonucu olarak e (duygu ya da şehvet düşkünlüğü). Aşkın değer kaybetmesi ayrıca, ka lüksün evrensel olarak abartılmasından kaynaklanır. Şunu demek istiyorum: Günümüzde kadın, aşktan çok lüksü seviyor. Erkek, lüks içinde olmayan kadını sevmiyor. Aşık, bütün prestijini kaybetti. Aşk da mutlak değerini kaybetti. Değinmekle yetindiğim karmaşık bir sorundur bu.
***
Cinematic analogies that use reality directly as one of the two elements of the analogy. Example: If we should want to express the anguished state of one of our protagonists, instead of describing it in its various phases of suffering, we would give an equivalent impression with the sight of a jagged and cavernous mountain.
http://www.unknown.nu/futurism/cinema.html
http://www.unknown.nu/futurism/
şimdi bunca maddeden sonra mayakovskinin pantolonlu bulutundan futurizme örneklerle bitirelim:
hız,hareket arayışı:
Düşünceniz
Sünepe beyninizde yatar ya miskin miskin
Yağ bağlamış bir uşak yatar gibi pis bir yatakta
teknolojinin sesini çağrıştırıyor:
Tuttu bütün dünyayı sesim, o korkunç gümbürtü;
aklıma direk guernica’daki kollar bacaklar dudaklar geldi..italyan faşizmi:
Derinizi kolaysa tersyüz edin benim gibi,
Ortada baştan aşağı dudaklar kalsın bir kere!
gökyüzünde patlayan bombalar gibi sanki:
- ve gök gibi, renk değiştirerek ansızın –
eskiye duyulan tiksinti,atasözleri:
ve atasözleri gibi yıpranmış kadınlar da...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder